Günümüzün en kötü hastalıklarının başında kanser hastalığı gelmektedir. Kanserin birçok türüne henüz kesin bir çözüm bulunmuş değildir. Kansere yakalanan kişilerin iyi bir tedavi süreci görmemeleri sonrası ölüm ile karşı karşıya kalmaları kaçınılmaz son olacaktır. Konumuzun asıl özeti kanser hastalığı ile ilgili olup, ölümcül bir kansere yakalanan bir kişinin hayat sigortası yaptırıp yaptıramayacağı ile ilgilidir.
Bu hususta kanser hastasına hayat sigortası yapılır mı başlıklı bir makale yazmayı uygun gördük. Bazı hastaların bu hastalığı bilerek hayat sigortası yaptırmak istediğini bazı hastaların ise kanser olduğunu bilmeden hayat sigortası yaptırmak istediklerini biliyoruz. Bu yazımızda her iki durum ile ilgili örnekler vererek size bilgiler sunacağız.
Kanser hastalığına henüz kesin bir çözüm bulunamadığı için bu hastalığa yakalanan kişilerin büyük bir kısmı maalesef vefat etmektedir. Bu nedenle hayat sigortası yapan sigorta şirketleri bu hususta oldukça dikkatli davranmaya özen göstermektedirler. Çünkü hayat sigortası yaptıran bir kişinin ölmesi durumunda bu kişinin varislerine yüklü miktarda para verileceği bilinmektedir. Bu da sigorta şirketlerinin her konuda olduğu gibi kanser hastalarına hayat sigortası noktasında da dikkatli davranmalarına sevk etmektedir.
Kansere Yakalandıktan Sonra Hayat Sigortası Yapılır Mı?
Peki kişi kanser hastalığına yakalandıktan sonra hayat sigortası yaptırabilir mi? Bununla ilgili kesin olarak şunu söyleyebiliriz: eğer sigorta şirketi kişinin hasta olduğunu ve yakında öleceğini tahmine ediyorsa bu hususta kesinlikle hayat sigortası yapmaz. Bunun nedeni açıktır. Sonuçta hayat sigortası için kişilerden oldukça cüzi miktarlarda prim alınmaktadır. Ama bunun karşılığında kişinin ölmesi durumunda kişinin varislerine çok yüklü ödemeler yapılmaktadır. Bu durumun tekrar edilmesi sonrası sigorta şirketinin batması kaçınılmaz olacaktır.
Ama sigorta şirketi kişinin hastalığı hakkında bilgi sahibi değilse o zaman hayat sigortasını yapar; ama kişi sigortayı yapar yapmaz birkaç ay ya da hafta içinde ölürse bu oldukça şüpheli bir poliçe olacaktır ki olay mahkemeye taşınacaktır. Nitekim kanser hastalığında dolayı vefat etmiş bir kişinin hasta olduğunu sigorta şirketine bildirmeden sigorta yaptırdığı için, sigorta şirketi de kişinin yakınlarına hayat sigortası bedelini ödememiştir.
Bu durum mahkemeye taşınmış ve mahkeme sonuç olarak kanserden ölen kişinin ailesini haklı görmüş ve sigorta şirketini tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Mahkeme heyetinin ilk derece kararının özeti şu şekildedir.
“Bu itibarla mahkemece, sigortalıya ait tüm tedavi kayıtları dosya içine getirtilerek aralarında genel cerrahi uzmanı olan hekimin de bulunduğu bilirkişi kurulu vasıtasıyla inceleme yaptırılmak suretiyle, sözleşme anında sigortalının savunmada geçen hastalığının bulunup bulunmadığı, mevcut olduğunun tespiti halinde gizlenip gizlenmediği, ölüm rizikosu ile bildirilmeyen hastalık arasında illiyet olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.”
Bu karardan da anlaşılacağı üzere, kişi kanser hastalığına yakalanmış olduğunu bilse bile sigorta için başvuru yapabilir. Sigorta şirketi de kişiden sağlık raporu istemediği için kişiyi sağlıklı kabule etmiştir. Kişinin daha sonra ölmesi kişinin değil, sigorta şirketinin ihmalidir. Yani kişiden sağlıklı olduğuna dair belge istemediği için onun kanserli olması tazminatın önüne engel değildir.
