Kişiler nakit ihtiyacı duyduğunda ya da konut, vasıta almak istediğinde bankaya kredi başvuru yapar. Bankanın da uygun görmesi durumunda bu kişilere kredi onayı çıkarılır. Ama bütün kredilerde banka kendisini güvenceye almak istemektedir. Bunu da kişinin çekmiş olduğu krediye istinaden yaptıracağı hayat sigortası ile gerçekleştirir. Bu hayat sigortasını siz ister banka nezdinde bulunan hayat sigortası şirketi ile yaptırabilir isterseniz de dışarıdan bağımsız bir sigorta acentesine de yaptırabilirsiniz. Bu size kalmış; ama müşterilerin büyük bir çoğunluğu fiyatlarda benzerliklerden dolayı bankaların kendi bünyelerindeki sigorta şirketlerini tercih etmektedir. Burada özellikle yazımızla olan kısma girecek olursak, kredi çekmeyi düşündüğünüz anda sizde bir hastalığın olup olmadığını bilmeniz gerekmektedir. Özellikle kanserden ölen birinin kredi hayat sigortası borcunu öder mi? Şeklinde çokça tartışılan bir husus bulunmaktadır.
Burada şöyle bir cevap vermek en doğrusu olacaktır. Sigorta şirketi her hastalıktan ölen kişinin borcunu karşılamaz. Sigorta şirketlerinin uygulamaları ve mahkeme kararlarının ortak buluştukları noktalar mevcuttur. Örneğin, siz kanser hastalığı gibi ölümcül bir hastalığa yakalandınız ve bunu bilmektesiniz. Aynı zamanda bu hastalığınızı kanıtlayan raporların hastane kayıtlarında mevcut olması ve eczanelerden bu hastalıkla ilgili ilaç almanıza rağmen hastalıkla ilgili bilgileri kredi çekerken bankaya bilmemeniz sizin için sorun oluşturacaktır. Bunun için kredi çekerken size sunulan hayat sigortasında belirtilen şartları iyi okumalı ve gerekirse hastalığınızı belirtip bu yönde ayrıca özel maddeler ekletme talebinde bulunabilirsiniz. Bankanızın bu talepleri olumlu karşılaması ve daha sonra istenmeyen ölümcül olayların yaşanması sonrası hasta yakınları bu gibi borçlardan kurtulacaktır.
Kredi çektiğiniz zamanda herhangi bir rahatsızlığınız olmamasına rağmen, taksitleri ödeme esnasında yine ölümcül bir hastalığa yakalanma durumunuz olabilir. Bu türden olumsuz bir olayla karşı karşıya kalındığında banka hasta yakınlarından para talep edemez. Bu kalan kredi borcunun tamamını hayat sigortasını yapan şirketten tahsil eder. Çünkü hastalığın ön görülmesi mümkün değildir. Bu konuda bazı sigorta şirketleri ile hasta yakınları arasında oluşan hukuki sorunlar ile ilgili mahkeme sonuçları mevcut olup, mahkemeler bu konuda hasta yakınlarını haklı görmüşlerdir. Ama yukarıda değindiğimiz diğer konu olan, kredi çekme esnasında eğer hastalığınız biliniyor ve buna rağmen bankaya bildirilmiyorsa bir ölüm olayında banka bu parayı sigortadan değil hasta yakınlarından tahsil etmek isteyecektir. Hukuki kararlar bu konuda sigorta şirketlerini ve bankaları haklı görmektedir. Çünkü bu gibi bir yaptırım olmaması durumunda, hastalığa yakalanıp, ölümü kaçınılmaz olan birçok kişi bankayı sağlığı konusunda yanlış yönlendirerek yüksek miktarlarda kredi çekip yakınlarına fayda sağlama yoluna gitmesi muhtemel olacaktır.
Bir Yorum